31 Ocak 2009 Cumartesi
... and the great cold death of the earth
Artık o’nun hayatında öteki; yani küçük vaşağı yoktu. Hiçbir zaman da olmayacaktı....
29 Ocak 2009 Perşembe
doktor civanım
'''' parentezindeki yazılar notlarımdan direkt olarak geçirdim. üzerinde hiç oynamadan. olayı yaşadığım anda yazıklarım. not aldıklarım.
şey bey : beyaz saçlı , mavi gözlü tahminen 60 -65 yaşlarında bir amca. ama hani şu tam istanbul beyefendisi dediğimiz tiplerden. bir pantolon vardı altında.... ah o nasıl bir ütüdür. tiril tiril. mis gibi de bir kazak. bir de ceket tabii. kendisine en son eko çektiklerini duydum... bidaha karşılaşırmıyız bilmiyorum. umuyorum....
dergi: adı , yayın tarihi hakkında bir fikrim yok. gözlerimi kaçırdığımda oyalandığım şey...
27 Ocak 2009 Salı
24 Ocak 2009 Cumartesi
bir.
17 Ocak 2009 Cumartesi
dance with the pretty moon
16 Ocak 2009 Cuma
son zamanlar...
-ayna sana bakıyor
-hey kim konuştu? kim var orda?
-sen.
-ben? sen kimsin?
- sen
-göz kırpan?
-ben.
-ben.
-evet ben.
mini alchemist. . . .)
bıkmış , sıkılmış ,usanmış, film senaryosu yazıyor , beatles' da oturuyor , puro içiyor , belki yağmur yağıyor , anlamlı bakıyor , bazen çekilmiyor. ama yinede seviliyor. çünkü seviyor. çünkü o da kendini arıyor. Bart --
ağlamaktan gözleri şişmiş , memesini emdiği halde bir türlü susturulamayan bebekleri susturmak için kesin yöntem.
sabah olunca sarılmak gibi. sevip, mırıldanmak gibi bişey...
evet evet çikolası benim geri kalanı onun. paylaşımcı ruh.)
14 Ocak 2009 Çarşamba
flower.
(*)Samuel Taylor Coleridge
13 Ocak 2009 Salı
ev kedişi olmak,şımarık olmak,dünya tatlısı olmak , kardeş olmak
çok gıcık olmak, çok mama yemek , tuvalete girip dışına çiş yapmak.
karanlıkta kırmızı lens takmak , elektrik süpürgesinden korkmak,
ablanın kolye, bilekliğine salyalı bir şekilde saldırmak, takla atamamak,
zeytin,çekirdek yemek,kargalarla kavga etmek,kedilerden korkmak
kitaplara diş izi ile ex-libris yapmak( son derece iyi başarmak )
asalet,asalet,asalet, üç renk. Mitsi olmak.
sevmek , sevdirmek...
ve tanrıça elini uzattı. ve Bastet patilerini sevgiye açtı.
...
12 Ocak 2009 Pazartesi
şey
-hayır.
-ama neden? yalvarıyorum size. ne suç işledim hem ben? lütfen.
-hayır.
-söz ilk rüyama sizi de alıcam. lütfen ihtiyacım var.
-bana mı?
-rüyaların yapıldığı maddeye.
-benim o.
-sana ihtiyacım var...
10 Ocak 2009 Cumartesi
in another life when we are cats
bu kadar etkilenmeye ne gerek vardı şimdi? yoktu dimi. evet tabiiki yoktu.. olmamalıydı..
*Oh my god.
-Get in the car.
*No!
-Lauren, don’t walk- Hey! I really did try to kill myself! Just before I faked it.
*Wow. Shawn it’s over.
-No it’s not!
*Yes it is. I’m in love with somebody else.
-Who?
*My old boyfriend Victor, and that’s none of your fuckin’ business, actually!
- What? Fuckin’ Victor?
*Yes.
- What the fuck are you write me letters?
*Wow. Deal with it Shawn. It’s over.
-Lauren, I wanna know you.
*What does that mean? Know me. Know me. Nobody knows anyone else, ever!
7 Ocak 2009 Çarşamba
kıvılcımlar.
dün akşam kadıköyden eve dönmek için dolmuşa bindiğimde yine o garip heyecan bastırdı. o garip heyecan; köprüaltından geçerken gördüğüm ateş kuşkusuz. orda bi insan var. o insan orada yaşıyor. tahminimce yaşlı uzun,ak-gri saçlı bir amca. ama bu sadece tahminim çünkü onu hiç görmedim. sadece köprünün altından geçtiğim 10 saniyelik sürede bir silüet ve ısınmak için yakılmış ateşi görüyorum ve bu nedense beni çok heycanlandırıyor. onu düşünmek... yaşantısını düşünmek... neden orda olduğunu düşünmek... işinde iflas mı etti? sadece bohem bir yaşam mı sürmek istiyor? bir bilge mi? karısı tarafından terkedilmiş sefil biri mi? yoksa tanrı mı?.. cevabını öğrenemiyecek olsamda merak ediyorum. ve evet dün, dün yine o heyecanla camdan bakarken ışığı göremedim... her akşam ısınmak için yaktığı ateşi ışığı yoktu. acaba neden? umarım kötü bişeyi yoktur. çünkü ona ve onu düşünmeye öylesine alıştım ki... sanki hayatımın bir parçası. yine sırf sana bakmak için gelicem. 10 saniyelik zamanda seni görücem.. ve umarım yanan ateşini... iyi ol sen emi. söz sana bakmaya gelicem. benim ruhumu hissettiğini biliyorum. ne kadar değerli olduğunu biliyorum... dikkat et kendine...