gece karanlık bir gece hepsi gibi. yatağına gitti , içine girdi. gözlerini kapadı. hiç bir gariplik yoktu. uyudu. gözleri açık uyudu. yada kapalı ne önemi vardı ki?... kalktı birden koştu. cama koştu . cama koştu ve üstüne çıktı. birden ev yokoldu. küçücük bir ışık yoktu etrafta. her şey karardı. yavaşça yıldızlar oluşmaya başladı. sarı, mavi, pembe, kırmızı, kıpkırmızı, bembeyaz, çok lezzetli. kollarını açtı olabildiğince. öne attı kendini . koskoca bir rüzgar çıktı. onun eylemsizliği öne doğruydu ama rüzgar savaşını açmıştı bikere. parmaklarıın ucunda şuanda... yıldızlar hızlıca kayıp geçiyordu. vebirden heryer beyaz oldu.şimdi küçük siyah tanecikler vardı ve bir ses. kulaklarını patlatabilcek bir ses. çok çok yüksek çok kalın bir ses. bu rüzgar o sesin nefesiydi evet. biliyordu. biliyordum.... bağırdıkça bağırdı. ne demişti? önemi yok o bağırdı diğeri korktu. kulaklarını kapadı, gözlerini kapadı, geri çekildi. ilk defa rüzgara teslim etti kendini... teslim oldu... kanatları kapandı.ışıklar gitti. karanlık geldi. ev birden ortaya çıktı. sokak lambalarının ışıkları. pencere. içeri girdi. yürüdü. yatağına girdi. uyudu.
8 yorum:
rüzgar şöyle demiş sanki;
Look towards the raven,as he flies away in the dark..Look towards the night,that took your love away..
There won't be no tonight,the world dies with her..There won't be no tonight,she's gone forever..
"Love is dead and thou art free,
she doth live but dead to thee"
ve sonra 'he chants the world goodbye.' . . .
and then he said; "it feels like i'm flying..."
he said everday, every time and every minute ' i'll die all alone' and it was true. he died all alone. in his last minutes he was holding his hands with hisself, sharing life with hisself.
his soul swooned slowly as he heard the snow falling faintly through the universe and faintly falling, like the descent of their last end, upon all the living and the dead...
dead and lovely
less lovely
forever dead and lovely
Yorum Gönder